Bir helezon hatırlattı bana bu
sözleri… Zaten herşeyi önceden yaşamış insan beyni kimi zaman unutmakla yetiniyor tüm geçmişi. Tekrar tekrar dinledim aynı melodiyi, doğru düzleme gelince
anahtarın dili açtı beynimi. Tekrar tekrar olup biten tipik bir yaşamı
sürdürmek; ilk an dan son an'a kadar yapman gereken görevi bitirmediğin içinmiş.
Uyan, yüzünü yıka… Benzer duygular ancak heyecanı farklı; bakkala git, en
sevdiğin çikolatayı çal ve ye. Eve dön dayak ye. Üzül, sev, düşün, dur, bekle,
kokla, işe, otur, kalk, benimse, vazgeç, unut, sev, seviş, oku, yaz, çalış,
bil, geç kal. Oluştur, en son bunu yap baştan beri koyduklarının üzerine bir
taş daha koy ve karşılaşınca oluşturduğunu fark et. Marjinal mi? Olsun… Genel
mi? Olsun… Aynı çerçeve etrafında dönüyorsun şimdi ve derine gidiyorsun bir
yandan. Yargılıyorum bende… Neden? Bunlardan banane! Bunlardan sanane!
Maddenin özüne doymama hali bu… İçimden
geçerken; alıyorsun benliğini. Oysa bana bırakmalıydın kendini… Ben, bölündükçe
eksilecek sandım varlık. Çoğalıyormuş bölündükçe… Ne istediğimi bilmedim hiç,
yaşadım hep kendimce. Düştükçe düştük şimdiye kadar yaşadıklarımızla dibe. Ulaşınca,
iki ayağımız ile sıçrattık kendimizi göğe. Önümüzden bizi fark etmeyen
merkepliler geçti. Biz o zamanlar mektepliydik; hem utangaç hem acemi… Bir nevi
merkep… Biraz vakit geçince, yaşamayı bir iş olarak görünce gediklisi olduk
hayatın. Utanmayı unuttuk. Utanmaktan utandık… Tam olarak ne istediğini
bilmeden yaşadığın hayatı, kendini sıçratıp görünce güneşin ilk ışığını; bir
fikir geldi aklına daha ilerisini görmek adına. O güne kadar nefesini hep
tuttuğunu fark ettin. Almak istedin, henüz derindi durduğun nokta… Tam karşında
birini gördün dibe doğru dalan, dalarken gözlerinin taa içine dolu dolu bakan…
Gözlerinde mor bi düş vardı. O bakışa tutundun çıkarken, gitmesin istedin.
Henüz dibe ulaşmadan tutup kollarından çıkarttın yüzeye ilk nefes boğazınızı
yaktı, ikincisi düşündürdü, üçüncüsü şükrettirdi… Konuşmadınız hiç… Sen
denizkızıydın, bense henüz mitolojiye inanmıyordum… Tüm denklemleri alt-üst
eden bir gerçeklik var suyun dışında, hiç düşlemediğim bir gerçeklik. En güzeli bu...
